Extra Juicy Megaways
Yani şimdi bir dürüstleşelim. “Extra Juicy Megaways” deyince benim aklıma ilk olarak karpuz geliyor. Sonra portakal, kiraz, üzüm… Yani meyve bahçesi açmışlar bildiğin! Ama bu sefer olay sadece tat değil, işin içinde çarpan var, bonus var, kazanç var… Bildiğin para sular seller gibi akıyor!
İlk başta dedim “Yine bir meyve slotu, klasik işte.” Ama ilk turda gelen 12x çarpanı görünce elim titredi. Dedim bu meyveler sadece vitamin vermiyor, ruhumu da doyuruyor. Ve evet, bu keyif yalnızca Slotter’da yaşanıyor. Çünkü orada her şey tıkır tıkır işliyor. Hiçbir şey can sıkmıyor, sadece sen ve juicy meyveler baş başasınız.
Oyunun grafikleri var ya… Resmen ekran parlıyor. Böyle bir enerji, böyle bir parlaklık. Her meyve adeta “Ben buradayım, paraya dönmek istiyorum” diyor. Hele o dönen makaraların sesi… Ah o çıtırtı yok mu! Resmen meyve sıkacağı gibi.
Ve Megaways dedin mi zaten olay başka bir seviyeye çıkıyor. Çünkü her turda satırlar değişiyor, kombinasyonlar yenileniyor. Bu da demek oluyor ki her an, ama her an büyük bir patlama yaşayabilirsin. Bir scatter geliyor, sonra diğeri, sonra bir bakmışsın freespin turundasın. Kalp atışlarını hissediyorsun. “Bir çarpan daha, hadi oğlum!” derken 25x düşüyor. O an işte, insan olduğuna şükrediyorsun.
Slotter burada da farkını konuşturuyor. Hızlısın, rahatsın, ne tık tık reklam ne saçma pop-up’lar. Adamlar diyor ki, “Gel kardeşim, kazancını al git.” Biz de alıyoruz tabii, ne yapalım!
Extra Juicy Megaways aslında biraz tatlı tehlike. İlk başta saf, masum görünür. Ama her turda heyecanı biraz daha arttırır. Hele o free spin ekranı… Şu çarkı çevirdin mi, “Hadi güzel bir sayı ver” diye içinden dua etmeye başlıyorsun. 24 spin aldım bir keresinde, var ya… ekranı izlemekten gözüm yaşardı.
Ama işte mesele sadece spin değil. Çarpanlar var bir de. Her patlamada artıyor. İlk başta 1x… sonra 2x… 4x… 8x… derken bakmışsın, 64x! Artık ben oyunu izlemiyorum, o beni izliyor. “Ne yapacak şimdi bu deli?” der gibi bakıyor ekrandaki meyveler.
Ve bak, bu oyun sadece şansa dayalı değil. Zamanı var, hissi var. O anı yakaladın mı, kazanıyorsun. Slotter gibi sağlam bir yerde oynuyorsan, keyfi de ikiye katlıyor. Çünkü güveniyorsun, rahat oluyorsun.
Adı bile ağır abi. Rise of Ra. Hani oynarken bir an kendini piramitlerin önünde hissediyorsun.…
İlk spin’i çevirdim, ekran bir döndü... parlayan yıldızlar, meyveler, çanlar… dedim ki “bu oyun başka.”…
Bazı oyunlar vardır hani... adını duyunca bile bi’ durup düşünürsün. Shining Crown işte onlardan. Kral…
Adından belli zaten, bu oyun yanıyor! 40 Burning Hot öyle bir şey ki... daha oyuna…
İtiraf edeyim, falcı bacı oyun mu olur dedim başta. Sonra bir gün Slotter 'da takılırken…
Bak şimdi... Bu “ The Hand of Midas ” dedikleri kimdi? Hani neye dokunsa altın…