Tatlı tatlı gel de, şansımı sar sarmala…
Baklava Diyince Aklıma Para Geliyor Artık
Yok ya, şaka değil.
Eskiden baklava deyince şöyle bi’ yutkunurduk.
Bayram gelirdi, teyzem tabakla getirirdi… “Tatlı yiyelim, tatlı kazanalım,” derdik.
Şimdi Sweet Baklava’yı çevirdikçe, gerçekten tatlı tatlı kazançlar gelmeye başladı.
Hani bazı oyunlar vardır, isimle beklenti yaratır ama içi boş çıkar ya?
Bu öyle değil kardeşim.
İsmi şeker gibi, kendi de öyle.
Slotter‘da ilk gördüğümde dedim ki: “Bu ne lan? Tatlı oyun mu olur?”
Oldu valla. Hem de nasıl oldu!
Her Çevirişte Fıstıklı Sürpriz Var
Oyunun tasarımı desen… mis gibi.
Altın rengi, sıcak tonlar, üstüne bi’ de o ağız sulandıran baklava efektleri…
Dedim ki: “Bu oyun aç karna oynanmaz.” Ama oynadım. Açken daha da zevkli.
Bir çeviriyorsun, hop üç katlı bonus…
Bir daha çeviriyorsun, Wild’lar şelale gibi dökülüyor.
Yani oyun sadece görsel değil, içerik olarak da “şekercik” gibi.
Slotter da sağ olsun, oyunu öyle bi’ yerleştirmiş ki, takılma yok, yüklenme yok.
Bazen insanın keyfi kaçar teknik aksaklıktan, ama burada yok öyle saçmalık.
Çatır çatır çeviriyorsun, şans senden yana mı, zamanla anlarsın. Ama denemeye değer.
Tatlıyla Aran Nasıl? Bu Oyunla Daha da İyi Olacak
Bazı günler olur, işte canın sıkkındır.
Dışarısı yağmurlu, içerisi sessiz.
Açarsın Sweet Baklava’yı…
Bi’ anda hayatın tatlılaşıyor.
Müzikler hafif, çarklar dönüyor…
Ve sonra bi dingggg!
Bonus geldi mi? Gelmiş. Senin surat:
Slot oyunları işte böyle olmalı.
Ruh halini yükseltmeli, ufaktan bir tebessüm ettirmeli.
Sweet Baklava bunu başarıyor.
Tatlı mı tatlı, ama arada bi’ bakıyorsun…
Cüzdan da gülümsemeye başlamış.
Adı bile ağır abi. Rise of Ra. Hani oynarken bir an kendini piramitlerin önünde hissediyorsun.…
İlk spin’i çevirdim, ekran bir döndü... parlayan yıldızlar, meyveler, çanlar… dedim ki “bu oyun başka.”…
Bazı oyunlar vardır hani... adını duyunca bile bi’ durup düşünürsün. Shining Crown işte onlardan. Kral…
Adından belli zaten, bu oyun yanıyor! 40 Burning Hot öyle bir şey ki... daha oyuna…
İtiraf edeyim, falcı bacı oyun mu olur dedim başta. Sonra bir gün Slotter 'da takılırken…
Bak şimdi... Bu “ The Hand of Midas ” dedikleri kimdi? Hani neye dokunsa altın…